Gastronomi dünyasında bir restoran sahibinin ya da şefin ulaşmak istediği son noktadır Michelin yıldızı...Yeme-içme alanında dünya çapında iddia sahibi olan herkesin arzuladığı ama çok azının sahip olduğu bir nişandır adeta. Nice şef bir ömrü onu kazanmaya adar, alınan tek bir yıldızın bile kaybı ölüm demektir kimileri için.
Yaklaşık bir asır önce Fransa'da doğan Michelin rehberi günümüzde dünyanın en saygıdeğer ve en gizemli restoran rehberi olarak anılır. Restoranlar, kimliği adeta istihbarat ajanları gibi gizli tutulan müfettişlerin, yine çok açığa çıkarılmayan bir takım kriterleri dikkate alarak yaptığı değerlendirmeler sonucu rehberde yer almaya hak kazanır. Rehberde yer alan restoranlar içinde en yüksek değerlendirmelere sahip olanlar ise bir, iki ya da üç Michelin yıldızı ile taçlandırılır. Tek yıldız kendi kategorisinde çok iyi olan ve istikrarlı bir şekilde yüksek standartlarda lezzetler sunan restoranlara verilir. İki yıldız tekrar ziyareti hak eden harika bir mutfağı işaret eder. Bu restoranlarda büyük bir ustalık ve özenle hazırlanan yemekler sıradışı derecede yüksek bir kaliteye sahiptir. Dünya'da sadece 50 şefe nasip olan 3 yıldız kategorisi ise bambaşka bir ligdir. Bu restoranlar dünyanın öbür ucunda da olsa sırf o tecrübeyi yaşamak için özel olarak gitmeye değen, olağanüstü lezzetlere sahip mabedlerdir. Her seferinde, hiç şaşmadan muazzam bir yemek yiyebilirsiniz, zira üstün kalitede malzemeler kullanılarak ve belli kurallara bağlı kalarak hazırlanan tabaklar lezzet konusunda müthiş bir seviye ve tutarlılık sergiler. Modern ya da geleneksel, dünyanın herhangi bir mutfağını sunan restoranlar Michelin yıldızı alabilmekle beraber, Fransız menşeili olan Michelin rehberinde Fransız mutfağının ağırlığı yadsınamaz. Londra'da üç yıldıza sahip tek şef ise benim yaklaşık bir ay önce tanışma şansına nail olduğum Gordon Ramsey'dir. Kendi ismini taşıyan restoranı Fransız mutfağının en seçkin örneklerini sunar.
Peki bir restoran yıldız almaya nasıl hak kazanır? Hangi kriterler dikkate alınır? Michelin rehberinde bu konuya şu şekilde açıklık getiriliyor: yemeklerde kullanılan malzemelerin kalitesi ve uyumluluğu, bir tabağın hazırlanması esnasında ortaya konulan teknik beceri ve içgüdüsel yetenek, algılanan tatların netliği ve doğru şekilde birleşimi, ödenen paranın tam karşılığının alınması ve tabii ki herşeyin üstünde yemeğin lezzeti dikkate alınır. Michelin rehberi, bazı kaynaklarda ve makalelerde belirtilenin aksine- dekorasyon, servis, konfor, tuvaletlerin temizliği gibi yemek dışındaki faktörlerin dikkate alınmadığının altını çizerek böylelikle bu konudaki tartışmalara son noktayı koyuyor.
Nitekim 2004 yılından beri rehberin direktörlüğünü yapan Jean-Luc Naret de yıldız sisteminin prensiplerinin 1936 yılından beri değişmediğini ve kimliği gizli tutulan müfettişlerin kendi hesaplarını ödeyerek yaptığı değerlendirmelerde 5 kriterin kullanıldığını söylüyor: malzeme kalitesi, hazırlama ve pişirme konusundaki ustalık, yaratıcılık, ödenen paranın karşılığının alınması ve kalite standartlarındaki istikrar. 'Yıldızlarımızı verirken sadece tabakta yer alan yemekle ilgileniriz' diye ekliyor Naret. 'Ortam ve ambians bu işin dışında tutulur.'
Bakalım rehber ne zaman Türkiye'yi de kapsayacak ve hangi restoranlar rehberde yer almaya ve yıldızlanmaya hak kazanacak?
28 Temmuz 2007 Cumartesi
Michelin Yıldızlı olmak ya da olmamak, işte fark burada...
Etiketler:
Gordon Ramsey,
Michelin Rehberi,
Michelin Yıldızı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
Selam,
Dün gece Michelin'in gastronomi sayfasını okurken,hadi bir bakayım İstanbul'da yeni yıldız alan biryerler var mı dedim.(çünkü yıldızlı olan bir kaç yer olduğunu duymuştum önceden).
Karşıma "0 Results" çıkınca yaşadığım şoku anlatamam.İstanbul'u geçelim,Türkiye de yok!
Bunun imkansızlığına olan inancımdan,hala sayfada bir hata olduğunu düşünüyorum.
Yemek kültürü hiç olmayan demeyelim de,çok sonradan gelişebilmiş,hala diğer mutfaklardan çektikleri kopyaları harmanlayan ülkelerde dahi onlarca rest. ismi karşıma çıkınca,-işin içinde milliyetçilik olmadığını temin ederim- küplere bindim.
Birşeyler yapılabilir değil mi?
Biliyorsunuz Çiya-Musa Bey,Amerika'da en son katıldığı etkinlikte harikalar yaratmıştı.Kültürümüzün şaşırtıcılığı,katılımcıların yüzlerinden her bir fotoğraf karesinde ayrıca görülebiliyordu.
Yada ben mi mutfağımızı biraz fazla büyütüyorum gözümde?
Yorum Gönder